Yansımalar

90,00

Hayatın bizi nereye sürükleyeceğini Tanrı bilir, Annie. Sonuçta ne elde edileceğini Tanrı bilir. Kolaylığı seçmeye karar veriyoruz, lakin birdenbire her şey karmaşıklaşabiliyor. Varoluşumuzun büyük bölümünü hatalarımızın

Barkod: 9786053144144 Dizi: Yeraltı Edebiyatı

Stokta

Açıklama

Hayatın bizi nereye sürükleyeceğini Tanrı bilir, Annie. Sonuçta ne elde edileceğini Tanrı bilir. Kolaylığı seçmeye karar veriyoruz, lakin birdenbire her şey karmaşıklaşabiliyor. Varoluşumuzun büyük bölümünü hatalarımızın bedelini ödemekle geçiriyoruz, bilirsiniz; bunu ben icat etmedim. Her gün teyit edilebilir.

Philippe Djian, metinlerinde kurduğu canlılık ve akıcı üslupla, hayata dair bilgece deyişleri, felsefi göndermeleri, içinde hep bir belirsizlik ve soru barındıran kimi tespitleriyle çağdaş dünya edebiyatında önemli bir yere sahip. Dostluk, cinsellik, şiddet, sadakat, arabalar, alkol ve tütün Djian’ın eserlerinin vazgeçilmez kavram ve motifleri arasında… Yaşamda kaybedenlerden yana zarını atan, ama bu esnada hırpalanmış insanların varoluşlarındaki parıltılara, hayatta kalma çabalarına da ustalıkla eğilen Djian modern edebiyatın istisnai kalemlerinden…

Yansımalar romanı, başkarakteri Marc’ın hesapta olmayan ve apansız gelişen olaylarla mücadele ederek hayatını eski düzeninde tutabilme, daha da önemlisi “suçlu” olmadığı için kendisini “suçlu” ilan ettirmeme azmine odaklanmakta. Bu kadar da olur mu dedirtecek türden olaylarla; bir değil, tam iki cesedin –farklı zamanlarda– katili değil, ama adeta üzerine kaldıkları bir çeşit muhatabı olmak Marc’ın hayatına gerilim ve hızı dahil eder. Bu yönüyle Yansımalar romanı, polisiyeye kapı aralanan zengin bir anlatıya da dönüşüyor…

Künye

Yayın No

1516

Dizi

Dizi No

119

Yazar

Orijinal Adı

Incidences

Çevirmen

Yayıma Hazırlayan

Son Okuma

Yazar

Philippe Djian

1949’da Paris’te doğdu. Yapıtlarında kendi yaşantısına yaptığı dolaysız göndermeler otobiyografik roman yazarı olarak tanınmasını sağladı. Djian’ın romanlarındaki kişilerin, dekor ve stilin Amerikan “sefiller”inin (Bukowski, Carver) anlatı ve filmlerine incelikli bir biçimde öykündüğü söylenebilir. Fransa’da özellikle genç okur kitlesi arasında büyük yankılar uyandıran Crocodiles (1989) sert derisinin altında duyarlı bir doğa taşıyan timsah simgesi temelinde insan portreleri sunar. Djian’ın bakış açısındaki modernlik, her zaman genç okur kitlesinin dikkatini çekmiştir. Betty Blue’nun genel havasına egemen olan kararsızlık ve düş kırıklığı Djian’ın bütün yapıtlarına damgasını vurmuştur. Düş kırıklığı, aşk ve sevgilinin (Betty Blue, 1985), dostluğun (Maudit Manège, 1986), bir yeteneğin (Échine, 1988) yitirilmesinden kaynaklanır. Yılda bir gece, dikenleri arasından yumuşak ve pastel renkli çiçek veren kaktüs gibi kin ve kan ortasında bir aşk öyküsünü dile getiren Bleu comme l’enfer’in (1983) kahramanları da bu nitelendirmeye tümüyle uyar. Düş kırıklığı, aynen çok arzulanan bir kadının umulmadık bir biçimde ve kolayca teslim olması gibi yaşamdan beklenilen şeyin doğru zamanda ve doğru yerde elde edilememesinden de kaynaklanabilir: Sotos (1993), yaşama ilişkin derslerle doludur. Babası olmayan on sekiz yaşında bir delikanlı, çocuğu olmayan kırk yaşlarında bir adam ve yalnız yaşayan bir ihtiyar, yazgılarının kendilerini buluşturduğu yerde, soto’ların, ağaçların gövdesiyle kabukları arasında yaşayan küçük şeytanların tanıklığında tutku ve itkileriyle hesaplaşırlar. “Yaşama girmek, arenaya girmek gibidir.” Kişi, bu arenadan kendisiyle barışık ve kendine karşı silahlanmış olarak çıktığında bile, aynen gladyatör gibi ardında her zaman bir şeyler bırakacaktır. Böylece, Djian yitik bir kuşağın acılarının, romantik sözcüsü durumuna gelmiştir.

0