Sosyoloji Ne İşe Yarar?

90,00

Sosyoloji (…) şeylerin, eylemlerin, eğilimlerin ve süreçlerin “zorunluluğu” ve “doğallığına” duyulan popüler inançların altındaki temelleri baltalamaya mahkûmdur. Onların oluşumu ve devamlılığına katkı yapan

Barkod: 9786053145035 Dizi: İnceleme

Stokta

Açıklama

Sosyoloji (…) şeylerin, eylemlerin, eğilimlerin ve süreçlerin “zorunluluğu” ve “doğallığına” duyulan popüler inançların altındaki temelleri baltalamaya mahkûmdur. Onların oluşumu ve devamlılığına katkı yapan mantıksızlıkların maskesini düşürür. Zahiri kurallar ve normların arkasında yatan durumsallıklarla sözde tek olma iddiası taşıyan (yani diğerlerinin pahasına seçilen) olasılıkların etrafına kümelenmiş alternatifleri açığa serer. Sonuçta sosyolojinin işi, Milan Kundera’nın alegorisini kullanırsak, onları sahte temsillerle örterek gerçeklikleri gözlerden saklayan “perdeleri yırtmaktır”.

Sosyoloji ne işe yarar? sorusu uzun zamandır tekrarlansa da zihinlerdeki şüpheler ortadan kalkmış değil. Bauman ile yapılan söyleşi, yakın tarihe damgasını vurmuş bir sosyoloğun gözünden bu soruya doyurucu ve eleştirel bir yanıt veriyor. İnsan deneyimi ile sürekli etkileşim içinde olan bir sosyoloji tarifi yapan Bauman, beslendiği kaynakların ve başta akışkan modernite olmak üzere kullandığı kavram ve metaforların öyküsünü cömertçe anlatıyor. Bütünlüklü bir bakış açısıyla hem mesleki yaşamından hem de sosyolojinin geçirdiği evrimden bahsediyor.

Bauman, sosyolojinin yöntem bilime sadık olup olmaması üzerinden değil, deneyimle ve insanların yaşam sorunlarıyla yürüttüğü mücadeleyle kurduğu ilişki üzerinden yargılanması gerektiğini vurguluyor. Ona göre beşerî yaşamı tam manasıyla deneyimlemek ve anlamlandırmak için sosyolojiye ihtiyacımız var.

Bu kitap yalnızca Bauman sosyolojisini anlamak için bir rehber değil, aynı zamanda içinde yaşadığımız dünyayı sorgulamamız ve kendi tarihimizi kendimiz yazmamız için de bir çağrı…

Künye

Yayın No

1485

Dizi

Dizi No

327

Yazar

Orijinal Adı

What Use is Sociology?

Çevirmen

Yayıma Hazırlayan

Son Okuma

Yazar

Zygmunt Bauman

Dünyanın en önemli sosyologları arasında gösterilen Zygmunt Bauman, 1925 yılında Polonya’nın Poz-nań kentinde dünyaya geldi. Almanya’nın Polonya’yı işgal ettiği 1939 yılında, ailesiyle birlikte Sovyetler Birliği’ne kaçan Bauman, II. Dünya Savaşı’nda Sovyet komutası altındaki Polonya askerî birliğinde savaştı. Savaştan sonra Polonya’ya döndü ve Varşova Üniversite’nde sosyoloji ve felsefe eğitimi aldı. Aynı üniversitede sosyoloji profesörü olarak çalışmaya başladı. 1968 yılında Yahudi karşıtı bir kampanya neticesinde üniversitedeki işinden olan Bauman, ülkesini terk edip İsrail’e gitti. Tel Aviv ve Hayfa’da kısa bir süre ders verdikten sonra, 1970 yılında Leeds Üniversitesi’nden gelen teklifi kabul ederek İngiltere’ye taşındı. 1990 yılında aynı üniversiteden emekli oldu. 1989 yılında Avrupa Amalfi Ödülü’ne, 1998 yılında Theodor W. Adorno Ödülü’ne ve 2010 yılında iletişim ve beşerî bilimler dalında Asturias Prensliği Ödülü’ne layık görüldü. Oldukça üretken ve uzun bir yaşam süren Bauman, 2017 yılında hayatını kaybettiğinde, ardında 57 kitap ve yüzün üzerinde makale bıraktı.Kariyeri boyunca, sınıflar ve toplumsal çatışmalardan modernizm ve rasyonaliteye, postmodernizm ve tüketim toplumundan küreselleşme ve sanata çok geniş bir düşünsel yelpazede kalem oynatan Bauman’ın dilimize çevrilmiş en bilinen kitaplarından bazıları şunlardır: Modernite ve Holocaust (Versus, çev. Süha Sertabiboğlu, 1997); Akışkan Modernlik (Can, çev. Sinan Okan Çavuş, 2017); Modernlik ve Müphemlik (Ayrıntı, çev. İsmail Türkmen, 2003); Postmodernlik ve Hoşnutsuzlukları (Ayrıntı, çev. İsmail Türkmen, 2000); Küreselleşme: Toplumsal Sonuçları (Ayrıntı, çev. Abdullah Yılmaz, 1999); Bireyselleşmiş Toplum (Ayrıntı, çev. Yavuz Alogan, 2005); Iskarta Hayatlar: Modernite ve Safraları (Can, çev. Osman Yener, 2018); Kapımızdaki Yabancılar (Ayrıntı, çev. Emre Barca, 2018).

0