Postmodern Etik

198,00

Yıllardır modern sanayi uygarlığını tartışıyoruz. İlk günahı kimin işlediğini, insanın bir zamanlar doğayla barışık bir halde yaşadığı o güzel günlere kimin son verdiğini, bizi fırtınaların orta yerinde kimin çırılçıplak

Barkod: 9789755391816 Dizi: İnceleme

Stokta

Açıklama

Yıllardır modern sanayi uygarlığını tartışıyoruz. İlk günahı kimin işlediğini, insanın bir zamanlar doğayla barışık bir halde yaşadığı o güzel günlere kimin son verdiğini, bizi fırtınaların orta yerinde kimin çırılçıplak bıraktığını bulmak için daha çok tartışacağız. Çünkü “Tanrı(nın) öldü”ğünü bilmek, geleneğin zincirlerini parçalamak yetmedi; bu kez özgürlük ciğerlerimizi yakmaya başladı. Özgürlük kendinin, ayrıca ötekinin sorumluluğunu üstlenmek, belirsizliklerle, çözülmez çelişkilerle sarmaş dolaş yaşamak, yani, modern bireyler olmak demekti.Ama ağır geldi özgürlük. Taşıyamadık. O şenlikli devrim ve isyan uğrakları hariç yeni putlar icat ettik: “akıl”, “sözleşme”, “yasa”… gibi. Önceden haritası çıkarılmış bir alanda “özgürce” davranabilme, ahlâki eylemin çıkmaz sokaklarından muaf olabileceğimize inanmanın yarattığı konfor, bir süreliğine baştan çıkarıcı olabildi. Ama yalnızca bir süreliğine…

Zygmunt Bauman büyük bir coşkuyla karşılanan bu çalışmasında, modernlik koşulları altında ahlâk sorunlarına zora dayalı normatif düzenlemelerle yanıt verme girişiminin yanında bu normatif düzenlemelerin bağlayıcı olmasını sağlamak için teorik düzeyde mutlak, evrensel ve temel olanın aranması gibi iki koldan eşgüdümlü gelişen projelerin iflasını ilan eden bir post-modern perspektifi temel alıyor. İnsanın ahlaki açıdan müphem olduğunu, ahlaki fenomenlerin doğaları gereği irrasyonel olduğunu, çözümsüz çelişkilerle her tikel durumun dayattığı ahlak sorunlarıyla baş etmenin bireye düştüğünü, ahlakın etik bir kod altında evrenselleştirilemeyeceğini, insan benliğinin ilk gerçekliğinin ahlaki sorumluluk olduğunu kabul ederek postmodern bir etiğin önünü açmayı amaçlayan bir araştırmaya girişiyor. Bunu yaparken, Emmanuel Levinas’ın, “ilk felsefe bir etik felsefesidir”, “Öteki ‘için olmak’, Ötekinin ‘yanında olmak’tan önce gelir” diyen, ahlakın özünün herhangi bir öz barındırmamasından ibaret olduğunu bildiren felsefesinden bir hayli yararlanıyor. Bauman, “yasa”, “toplum”, “gelenek” kılığındaki bekçilerin ahlâkın kaynağı ve koruyucusu olmak şöyle dursun, ahlaki benliği kuruttuğunu bu felsefe yoluyla sergiliyor. Yaşadığımız çağı, duygulanımların faziletine ve açıklanamayanın meşruiyetine yönelen dünyanın “yeniden kutsanması” olarak niteliyor.

Postmodern Etik yasaları olmayan bir ahlakı, tamamen ahlaki benliğin faaliyet halinde olduğu uğraklarda görünür hale gelen bir ahlakı, kendi gerekçesini yine kendinde bulan bir ahlakı, ahlakın yol göstericiliğini kabul eden kişileri birer “aziz” mertebesine yükselten bir ahlakın dış hatlarını tarif ediyor. Modernliğin yanılsamalarına kapılmayan insana etik açısından bir “şafak vakti”ni müjdeliyor.

Ek bilgi

Yayın No

204

Dizi

Dizi No

112

Yazar

Orijinal Adı

Postmodern Ethics

Çevirmen

Yayıma Hazırlayan

Son Okuma

Yazar

Zygmunt Bauman

Dünyanın en önemli sosyologları arasında gösterilen Zygmunt Bauman, 1925 yılında Polonya’nın Poz-nań kentinde dünyaya geldi. Almanya’nın Polonya’yı işgal ettiği 1939 yılında, ailesiyle birlikte Sovyetler Birliği’ne kaçan Bauman, II. Dünya Savaşı’nda Sovyet komutası altındaki Polonya askerî birliğinde savaştı. Savaştan sonra Polonya’ya döndü ve Varşova Üniversite’nde sosyoloji ve felsefe eğitimi aldı. Aynı üniversitede sosyoloji profesörü olarak çalışmaya başladı. 1968 yılında Yahudi karşıtı bir kampanya neticesinde üniversitedeki işinden olan Bauman, ülkesini terk edip İsrail’e gitti. Tel Aviv ve Hayfa’da kısa bir süre ders verdikten sonra, 1970 yılında Leeds Üniversitesi’nden gelen teklifi kabul ederek İngiltere’ye taşındı. 1990 yılında aynı üniversiteden emekli oldu. 1989 yılında Avrupa Amalfi Ödülü’ne, 1998 yılında Theodor W. Adorno Ödülü’ne ve 2010 yılında iletişim ve beşerî bilimler dalında Asturias Prensliği Ödülü’ne layık görüldü. Oldukça üretken ve uzun bir yaşam süren Bauman, 2017 yılında hayatını kaybettiğinde, ardında 57 kitap ve yüzün üzerinde makale bıraktı.Kariyeri boyunca, sınıflar ve toplumsal çatışmalardan modernizm ve rasyonaliteye, postmodernizm ve tüketim toplumundan küreselleşme ve sanata çok geniş bir düşünsel yelpazede kalem oynatan Bauman’ın dilimize çevrilmiş en bilinen kitaplarından bazıları şunlardır: Modernite ve Holocaust (Versus, çev. Süha Sertabiboğlu, 1997); Akışkan Modernlik (Can, çev. Sinan Okan Çavuş, 2017); Modernlik ve Müphemlik (Ayrıntı, çev. İsmail Türkmen, 2003); Postmodernlik ve Hoşnutsuzlukları (Ayrıntı, çev. İsmail Türkmen, 2000); Küreselleşme: Toplumsal Sonuçları (Ayrıntı, çev. Abdullah Yılmaz, 1999); Bireyselleşmiş Toplum (Ayrıntı, çev. Yavuz Alogan, 2005); Iskarta Hayatlar: Modernite ve Safraları (Can, çev. Osman Yener, 2018); Kapımızdaki Yabancılar (Ayrıntı, çev. Emre Barca, 2018).

0