Ölümlülük Ölümsüzlük ve Diğer Hayat Stratejileri

171,00

Ölümlülük, dünya üzerindeki her şeyi değiştirebileceği ve kendine uyarlayabileceği inancından beslenen insanoğlunun en büyük yenilgisidir.”Ölümsüz eserler” vermek yoluyla, bedeninin ölümlülüğünü düşüncenin

Barkod: 9789755392509 Dizi: İnceleme

Stokta

Açıklama

Ölümlülük, dünya üzerindeki her şeyi değiştirebileceği ve kendine uyarlayabileceği inancından beslenen insanoğlunun en büyük yenilgisidir.”Ölümsüz eserler” vermek yoluyla, bedeninin ölümlülüğünü düşüncenin ölümsüzlüğüyle alt etme çabası, insanın ölümlülük karşısındaki en masum çabalarındandır; tarih, yönetici sınıfların adlarını ölümsüzler listesine yazdırmak için yaptığı fetihlerin kaydıdır. Dünya yüzündeki savaşlar, Yahudi soykırımı, etnik “temizlik” hareketlerinin tümü, ölümlülüğün kaynağı olarak görülen “kirliliği” kan akıtarak ortadan kaldırmak ve böylece ölümsüzlüğe yaklaşmak için yapılmış katliamlardır.Sağlık alanındaki bütün “gelişmeler”, hastalıklara karşı alınan önlemler, spor yapmak, beslenme rejimleri, hijyen saplantısı… bunların hepsi, modernitenin başa çıkamadığı ölümlülüğün yapısını sökerek onu baş edilebilir parçalara ayırma stratejisinin öğeleridir. Modernite, ölümü tecrit etmiş, mezarlıkları ve cenaze törenlerini günlük yaşamın uzağına taşımış, adeta kişisel bir suça dönüştürmüştü: Nedensiz ölüm yoktur; ölen, ya sigara içtiği için, ya spor yapmadığı için, ya hastalıklara karşı gerekli önlemleri almadığı için, ya da karşıdan karşıya geçerken sağına soluna bakmadığı için, vb. ölmüştür. Suçludur! Yaşamı sürekli bir tiyatro sahnesine dönüştüren postmodernite ise, ölümü haber bültenlerinde bir sonraki habere kadar akılda kalacak bir olaya dönüştürür; ölümsüzlük, televizyon ekranlarında birkaç saniye görünerek şöhret olmakta yatar. Ölüm, yaşamın nihai olarak sona erişi değil, şöhretin zirvesinden düşüp ortadan kaybolmak demektir. Ortadan kaybolma, ölümlülük karşısında postmodernitenin yaşam stratejisidir. Zygmunt Bauman, Ölümlülük, Ölümsüzlük ve Diğer Hayat Stratejileri’nde savaşı, bilimi, teknolojiyi, aşkı, cinselliği, iktidarı, medyayı, kısaca insanlık tarihini, yaşam ve ölüm üzerine yeniden kuruyor; insanoğlunun kaçınılmaz ve değiştirilemez yazgısı olan ölüm karşısındaki beyhude çabasını, başarısızlığını gözler önüne seriyor. Kulislere tıkışıp oyundaki sıramızın gelmesini beklediğimiz bu tiyatro sahnesinde, ölüme ve öldürmeye karşı ahlâki tutumu araştırıyor. Bu derinlikli ve kışkırtıcı kitap, sosyoloji, antropoloji, teoloji ve felsefe alanlarındaki profesyonellerden öğrencilere kadar geniş bir okur kitlesini cezbecek.

Künye

Marka

Yayın No

1000

Yazar

Dizi Editörü

Derleyen

Yayıma Hazırlayan

Son Okuma

Kapak Fotoğrafı

Kapak İllüstrasyonu

Katkıda Bulunan

Düzelti

Yaş Grubu

Editörler

Sayfa Sayısı

272

Baskı

0

Yazar

Zygmunt Bauman

Dünyanın en önemli sosyologları arasında gösterilen Zygmunt Bauman, 1925 yılında Polonya’nın Poz-nań kentinde dünyaya geldi. Almanya’nın Polonya’yı işgal ettiği 1939 yılında, ailesiyle birlikte Sovyetler Birliği’ne kaçan Bauman, II. Dünya Savaşı’nda Sovyet komutası altındaki Polonya askerî birliğinde savaştı. Savaştan sonra Polonya’ya döndü ve Varşova Üniversite’nde sosyoloji ve felsefe eğitimi aldı. Aynı üniversitede sosyoloji profesörü olarak çalışmaya başladı. 1968 yılında Yahudi karşıtı bir kampanya neticesinde üniversitedeki işinden olan Bauman, ülkesini terk edip İsrail’e gitti. Tel Aviv ve Hayfa’da kısa bir süre ders verdikten sonra, 1970 yılında Leeds Üniversitesi’nden gelen teklifi kabul ederek İngiltere’ye taşındı. 1990 yılında aynı üniversiteden emekli oldu. 1989 yılında Avrupa Amalfi Ödülü’ne, 1998 yılında Theodor W. Adorno Ödülü’ne ve 2010 yılında iletişim ve beşerî bilimler dalında Asturias Prensliği Ödülü’ne layık görüldü. Oldukça üretken ve uzun bir yaşam süren Bauman, 2017 yılında hayatını kaybettiğinde, ardında 57 kitap ve yüzün üzerinde makale bıraktı.Kariyeri boyunca, sınıflar ve toplumsal çatışmalardan modernizm ve rasyonaliteye, postmodernizm ve tüketim toplumundan küreselleşme ve sanata çok geniş bir düşünsel yelpazede kalem oynatan Bauman’ın dilimize çevrilmiş en bilinen kitaplarından bazıları şunlardır: Modernite ve Holocaust (Versus, çev. Süha Sertabiboğlu, 1997); Akışkan Modernlik (Can, çev. Sinan Okan Çavuş, 2017); Modernlik ve Müphemlik (Ayrıntı, çev. İsmail Türkmen, 2003); Postmodernlik ve Hoşnutsuzlukları (Ayrıntı, çev. İsmail Türkmen, 2000); Küreselleşme: Toplumsal Sonuçları (Ayrıntı, çev. Abdullah Yılmaz, 1999); Bireyselleşmiş Toplum (Ayrıntı, çev. Yavuz Alogan, 2005); Iskarta Hayatlar: Modernite ve Safraları (Can, çev. Osman Yener, 2018); Kapımızdaki Yabancılar (Ayrıntı, çev. Emre Barca, 2018).

0