Küreselleşme

90,00

Tabloda her şeyin bulanık göründüğü zamanlarda, hayatlarını kesinlik ve berraklığa adamış sosyal bilimciler genellikle susar ve taşların yerine oturmasını bekler. Zygmunt Bauman gibi kalburüstü düşünürler ise cesaretle

Barkod: 9789755392547 Dizi: İnceleme

Stokta

Açıklama

Tabloda her şeyin bulanık göründüğü zamanlarda, hayatlarını kesinlik ve berraklığa adamış sosyal bilimciler genellikle susar ve taşların yerine oturmasını bekler. Zygmunt Bauman gibi kalburüstü düşünürler ise cesaretle belirsizliğe dalar ve bulduklarını, gördüklerini, hissettiklerini ortaya döker. İşte Küreselleşme böyle bir cüretin ürünü. XX. yüzyılın sonlarında, artık ne süper güçler ne de bu güçlerin, dünyayı bölüp her köşesine bir anlam vererek yarattıkları bütünsellik kalmamışken ve pusulaların gösterebileceği bir kuzey yokken yazılmış; ancak doğru yöne işaret ettiği her geçen gün daha açık hale gelen bir eser. Bauman’a göre, küreselleşen güçler saltanat günlerini yaşıyor, bunun bedelini de yerelliğe çakılıp kalmış zavallılar ödüyor. Hayat toprağa, yerele bağlı olmayı sürdürüyor; oysa güç artık yurtsuz ve ne emekçilere, gençlere, muhtaçlara ne de gelecek nesillere karşı sorumluluk duyuyor. Küreselleşme bu dengesizlik üzerinde duruyor. Yereller dağarlarında ırk, millet, etnik köken, sınıf gibi ne varsa kullanarak yeni bir “biz”duygusu yaratmaya çalışırken, artık yoksullara ihtiyaç duymayan küreseller onların içlerine kapanmalarını körüklüyor. Batı, bir zamanlar dünyayı aydınlatmak ve kendisine benzetmek için harcadığı çabayı şimdi herkesin olduğu yerde ve olduğu gibi kalması için harcıyor. Küreselleşme kitabında Bauman, küreselleşmenin getirdiği ahlaki ikilemlere çarpıcı örnekler vererek değiniyor. Yiyeceğin bol olduğu yere gitmek isteyen açlar, büyük paralar ödeyerek sonunda kendilerini “çatık kaşlar”ın beklediği yolculuklarına çürük teknelerle, kimliksiz çıkarken; zenginler uçakların birinci mevkilerinde şampanyalarını yudumlayarak küreselliğin tadını çıkarıyor, üstelik daha ucuza. Suç ve ceza anlayışındaki değişim üzerinde de duruyor yazar; artık hapishanenin istihdamın bir alternatifi haline geldiğini, ihtiyaç duyulmayan yığınla insandan kurtulmanın ve yatırımcıların güven duyacakları bir ortam yaratmanın yeni bir yolu olduğunu söylüyor. Gelecek hakkında ilginç olduğu kadar korkutucu öngörülerde bulunan Bauman’a göre yereller yerellikleri etrafına kalın duvarlar örerken, küreseller yerellikleri toplama kamplarına dönüştürme peşinde. Küreselleşme ve onun ikiz kardeşi yerelleşme, aynı amaca hizmet ediyor:parçalanma ve yabancılaşma. Küreselleşme, yerelleşmenin de küreselleşmenin de ağırlıklarını fazlasıyla hissettirdiği günümüz Türkiyesi’ni anlamak için vazgeçilmez bir kaynak niteliği taşıyor.

Künye

Marka

Yayın No

255

Dizi

Dizi No

141

Orijinal Adı

Globalization

Yazar

Çevirmen

Yayıma Hazırlayan

Son Okuma

Kapak Tasarım

Kapak İllüstrasyonu

Dizgi

Sayfa Sayısı

160

Boyut

13 x 19,5 cm

Baskı

19

Basım Yeri

İstanbul

Yayım Tarihi

Yazar

Zygmunt Bauman

Dünyanın en önemli sosyologları arasında gösterilen Zygmunt Bauman, 1925 yılında Polonya’nın Poz-nań kentinde dünyaya geldi. Almanya’nın Polonya’yı işgal ettiği 1939 yılında, ailesiyle birlikte Sovyetler Birliği’ne kaçan Bauman, II. Dünya Savaşı’nda Sovyet komutası altındaki Polonya askerî birliğinde savaştı. Savaştan sonra Polonya’ya döndü ve Varşova Üniversite’nde sosyoloji ve felsefe eğitimi aldı. Aynı üniversitede sosyoloji profesörü olarak çalışmaya başladı. 1968 yılında Yahudi karşıtı bir kampanya neticesinde üniversitedeki işinden olan Bauman, ülkesini terk edip İsrail’e gitti. Tel Aviv ve Hayfa’da kısa bir süre ders verdikten sonra, 1970 yılında Leeds Üniversitesi’nden gelen teklifi kabul ederek İngiltere’ye taşındı. 1990 yılında aynı üniversiteden emekli oldu. 1989 yılında Avrupa Amalfi Ödülü’ne, 1998 yılında Theodor W. Adorno Ödülü’ne ve 2010 yılında iletişim ve beşerî bilimler dalında Asturias Prensliği Ödülü’ne layık görüldü. Oldukça üretken ve uzun bir yaşam süren Bauman, 2017 yılında hayatını kaybettiğinde, ardında 57 kitap ve yüzün üzerinde makale bıraktı.Kariyeri boyunca, sınıflar ve toplumsal çatışmalardan modernizm ve rasyonaliteye, postmodernizm ve tüketim toplumundan küreselleşme ve sanata çok geniş bir düşünsel yelpazede kalem oynatan Bauman’ın dilimize çevrilmiş en bilinen kitaplarından bazıları şunlardır: Modernite ve Holocaust (Versus, çev. Süha Sertabiboğlu, 1997); Akışkan Modernlik (Can, çev. Sinan Okan Çavuş, 2017); Modernlik ve Müphemlik (Ayrıntı, çev. İsmail Türkmen, 2003); Postmodernlik ve Hoşnutsuzlukları (Ayrıntı, çev. İsmail Türkmen, 2000); Küreselleşme: Toplumsal Sonuçları (Ayrıntı, çev. Abdullah Yılmaz, 1999); Bireyselleşmiş Toplum (Ayrıntı, çev. Yavuz Alogan, 2005); Iskarta Hayatlar: Modernite ve Safraları (Can, çev. Osman Yener, 2018); Kapımızdaki Yabancılar (Ayrıntı, çev. Emre Barca, 2018).

0