İlâhînâme

318,75

Attar’ın eğitim amacıyla kaleme aldığı ilahî aşk, mecazî aşk, yunanî aşk, fakr, samimi dindarlık, dürüstlük temalarını işlediği bu manzum eser, iki yüzden fazla uzun veya kısa hikâyeden oluşur. Eserin bir başka özelliği ise

Barkod: 9789755397962 Dizi: İdea

Stokta

Açıklama

Attar’ın eğitim amacıyla kaleme aldığı ilahî aşk, mecazî aşk, yunanî aşk, fakr, samimi dindarlık, dürüstlük temalarını işlediği bu manzum eser, iki yüzden fazla uzun veya kısa hikâyeden oluşur.
Eserin bir başka özelliği ise Mevlana’nın Mesnevisi’ni yazarken birinci derecede yararlandığı kaynaklardan biri olması.

Eczacılık mesleğinden gelen bu ünlü sûfî şair mesajını vermek için Musevîlikten, Hıristiyanlıktan, Zerdüştlükten, Müslümanlıktan, tasavvuftan, büyük padişahların, filozofların, din adamlarının hayat hikâyelerinden yararlanırken dönemin İranının ve Doğu toplumlarının yaşayışlarına ayna tutuyor.
Hemen hemen bütün hikâyeler, hangi anlamında olursa olsun, aşk ekseninde döner.
Bugün senaryo haline getirilip sinemaya veya tiyatroya uyarlanacak iki hikâye de Attar’ın sekiz yüz yıl öncesinden bize sunduğu iki özel hediye.

Künye

Marka

Yayın No

774

Dizi

Dizi No

21

Orijinal Adı

İlahiname

Yazar

Çevirmen

Yayıma Hazırlayan

Kapak Tasarım

Dizgi

Sayfa Sayısı

232

Boyut

13,5 x 21,5 cm

Baskı

1

Basım Yeri

İstanbul

Baskı Tarihi

Yazar

Ferîdüddîn Attâr

İranlı mutasavvıf, şair, eczacı, hekim Ferîdüddîn Muhammed bin İbrâhim-i Nişâbûrî’nin hayatı hakkında bilinenler bilgi kırıntıları ve bazı menkıbelerden ibarettir. 1119’da Nişâbur’da doğduğu, 1230 yılında yaşamını yitirdiği kabul edilir. Babasının mesleğini izleyerek attârlık (eczacılık) yaptığı bilinmektedir. İyi bir öğrenim gördüğü anlaşılan Attâr, tasavvufa ilgi duymuş, sûfîlere karşı büyük bir sevgi beslemiş, bu sevgi onun tasavvuf alanında velûd bir şair ve yazar olmasını sağlamıştır. Eserleri incelendiğinde edebî hayatı üç döneme ayrılabilir. Birinci döneminde usta bir hikâyeci kimliğiyle karşımıza çıkar. Eserlerin kurgusu, işlenişi, dili sağlamdır. Mantıku’t-Tayr (Kuş dili), Musîbetnâme, İlâhînâme, Esrârnâme, Muhtarnâme, Dîvân gibi manzum eserlerinin yanı sıra, bugün hâlâ kaynak eser özelliğini yitirmeyen mensur yapıtı Tezkiretü’l-Evliya (Velîler Ansiklopedisi) birinci döneme aittir. İkinci dönemde dış dünyaya, insanlara karşı ilgisiz, Tanrı’da yok olmayı hedefleyen bir sûfî olarak görünen Attâr, bıktırıcı tekrarlardan kendini kurtaramaz. Uşturnâme, Cevherü’z-Zât, Mansurnâme gibi eserleri bu döneme aittir. Üçüncü dönem, Hata! Yer işareti tanımlanmamış.Attâr’ın yaşlılık yıllarına rastlar. Eserlerinde kurgu, düzen, üslup gevşemeye başlar. Mazharü’l-Acâyib ile Lisânü’l Gayb mesnevîleri bu dönemin ürünüdür. Manzum çevirisini sunduğumuz Musîbetnâme’de Attâr kırk gün süren bir sınav sırasındaki deneyimlerini anlatır. Düşünce sâliki (sâlik-i fikr) belirli bir sıraya göre düşünce âleminde gezintiye çıkar; sorularını yöneltir. Bu görüşmelerin sonunda pîrine gelerek yaşadıklarını anlatır. Pîri de onu yönlendirir. Bu arada üzerinde konuşulan madde ile ilgili uzun veya kısa hikâyeler anlatılır. Eser bu özelliği ile Ardavirafnâme ve Dante’nin İlâhî Komedya’sı arasında bazı ortak yanlar gösterir. Prof. Dr. Mehmet Kanar’ın titiz çalışması sayesinde Musîbetnâme manzum tam metin olarak Türkçede okurla ilk kez buluşmuş olmaktadır..

0