Hep Yuvaya Dönmek

351,00

“Ütopyalar imkansızdır. Ama yazabiliriz” diyen fantastik edebiyat ve bilimkurgu ustası Ursula K. Le Guin, içinde yaşadığımız çağla hesaplaşmak için geleceğe bakmayı sürdürüyor. Le Guin’in ütopyacı düşgücünün en yaratıcı

Barkod: 9789755392912 Dizi: Ağır Kitaplar

Stokta

Açıklama

“Ütopyalar imkansızdır. Ama yazabiliriz” diyen fantastik edebiyat ve bilimkurgu ustası Ursula K. Le Guin, içinde yaşadığımız çağla hesaplaşmak için geleceğe bakmayı sürdürüyor. Le Guin’in ütopyacı düşgücünün en yaratıcı örnekleri arasında sayılan Hep Yuvaya Dönmek, ilk satırlardan da anlaşılacağı üzere, geleneksel bir roman değil. Öykü, şiir, mit, halk masalı, drama, deneme ve belge gibi çok çeşitli biçimleri göz kamaştırıcı bir ustalıkla kaynaştıran bu kitap, uzak geleceğe ait kurgusal bir etnografya olarak tasarlanmış. Hep Yuvaya Dönmek, henüz var olmayan bir coğrafyada, bundan yüzlerce, belki binlerce yıl sonra yaşadığı varsayılan Keş halkının dünyasını anlatıyor. Keşler, insanlığın kendini yıkıma sürüklemesinin ardından, Kuzey Kaliforniya’da, Na Vadisinde yaşayan barışçı bir halktır. Le Guin, Keş halkının etrafına inanılmaz bir ayrıntı zenginliğiyle ördüğü toplumsal ütopyayı bize karış karış tanıtırken, belki de ABD’nin Amerikan yerlilerine olan borcunu ödüyor; çünkü bu hayali halkla Amerikan yerlileri arasındaki benzerlikleri gözden kaçırmak olanaksız. Vadi’nin dokuz kasabasından Sinşan’da doğmuş bir kız çocuğu olan Kuzey Baykuşu’nun yaşam öyküsü etrafına eklemlenen bu kapsamlı etnografya, modern kapitalist toplumun karşı tezi denebilecek bir toplumsal yaşam önermesini etkileyici bir ikna gücüyle ilmek ilmek dokuyor. Keşler, insan-doğa ilişkisinden başlayarak, hiçbir yanı bugün içinde yaşadığımıza benzemeyen bir dünyada yaşıyorlar. Zamanın, çizgisel olmaktan çok, mevsimlik danslarla belirlenen döngüsel bir seyir izlediği bu dünyanın belki en temel özelliği, ilerlemeci ideale yabancı olması. Farklılıkların olduğu gibi kabul edildiği bu toplumda, değişim, bir ilerleme ya da gerilemeye değil; sadece değişime işaret ediyor. Keşler, dünyanın geri kalanında neler olup bittiğiyle pek ilgilenmedikleri gibi, başlangıç ve sonuçlarla da ilgilenmiyorlar. Merkezi kültürel kavramları, her şeyin hem birbirine bağlı kalıp hem de birbirinin etrafında hareket etmesini sağlayan “Eklem Yeri” Le Guin’in olağanüstü yaratıcı imgelemi, Keşlerin dünyasına bugün aşina olduğumuz etiketleri yapıştırmayı çok güçleştiriyor. Bambaşka bir toplumsal örgütlenmeye ve bambaşka ruhani değerlere dayanan Keş yaşantısını tanımanın, bu hayali toplumun özgürleştirici havasını solumanın tek yolu, Kuzey Baykuşu nun peşine takılarak Vadi halkının arasına karışmak. Ursula K. Le Guin, okurda şiddetli bir özlem uyandıran, içinde boğulmakta olduğu yaşam biçimini tekrar tekrar sorgulamaya iten, heyecan verici ve inandırıcı bir ütopya yaratmış. Vadi insanları arasında yaşayacağınız bu mutlu kaçamaktan kendinizi yoksun bırakmayın.

“Bazen bir kitabın kapağını açar ve beş-on sayfada önünüzde açılan dünyanın, içinde oturmakta olduğunuz odadan daha gerçek olduğu hissine kapılırsınız… Hep Yuvaya Dönmek kesinlikle klasikler arasına girmeye aday bir kitap; belki de bir deha ürünü.” Oxford Times

“Yürekten gelen bir barış ve sağduyu çağrısı… tek kelimeyle harikulade bir kitap.” Today

“Le Guin, inandırıcı bir şekilde yan yana duran, eğreti bir dikişle birbirine tutturulmuş izlenimi uyandırmayan kültürler yaratmakta usta. Ütopik bir roman yazarken bile, yavan ya da imkânsız görünmemeyi başarıyor.” London Standard

Hep Yuvaya Dönmek, her şey bir yana, kurgusu ve mimari tasarımıyla çok heyecan verici, imrenilecek bir kitap. Ursula K. Le Guin, çok sevdiğim, benim için özel yazarlardan biridir.” Murathan Mungan

Künye

Yayın No

300

Dizi

Dizi No

8

Yazar

Orijinal Adı

Always Coming Home

Çevirmen

Yayıma Hazırlayan

Son Okuma

Yazar

Ursula Kroeber Le Guin

Ursula K. Le Guin (21 Ekim 1929 – 22 Ocak 2018) Amerika Birleşik Devletleri’nde, California eyaletinin Berkeley kentinde doğdu. Babası ünlü antropolog Alfred Kroeber, annesi psikolog ve yazar Theodora Kroeber’di. Çocukluğunu geçirdiği ailevi, coğrafi ve kültürel ortam ilgi ve yönelimlerinin biçimlenmesinde etkili oldu. Esinini Kızılderili efsaneleri ve masallarından alan ilk öyküsünü dokuz yaşında yazdı. Üniversitede Fransız ve İtalyan edebiyatı okuyan Le Guin Rönesans edebiyatı alanında uzmanlaştı. Master eğitimini 1952’de Columbia Üniversitesi’nde tamamladı. 1970’li yıllardan itibaren çeşitli Amerikan ve Avustralya üniversitelerinde bilim kurgu üzerine buluşmalar ve çalışma atölyeleri gerçekleştirdi.Ursula K. Le Guin yerleşik edebiyat tekniklerini kendine özgü bir ustalıkla bilimkurgu öğeleriyle harmanlaması, derinlikli çizimleriyle edebî alternatif toplumlar ve düşünce biçimleri yaratmasıyla tanınmıştır. Genellikle fizik ve kimya gibi teknik bilimlerin ayrıntılarını betimlemekten kaçınmış; seçtiği izlekleri anlatıya büründürürken kültürel antropoloji, siyaset ve psikoloji üzerinde odaklanmıştır. Yapıtlarında telepati, zihin okuma gibi psişik fenomenlerden yararlandığı; karşılıklılık, birlik ve bütüncüllük gibi temaları öne çıkarışından da anlaşılacağı gibi Taoizm ve Zen felsefelerine yer verdiği görülür. Bireylerin ve toplumların yaşamında düzen ve kaos; uyum ve bütünleşmeye ulaşmak için kalkışma gibi karşıtlıklar yazarın yapıtlarında genellikle çelişkin simgeler, imge ve anıştırmalarla hikâye edilir. Yarattığı özgün ütopyalar yoluyla yeni siyasal ufukların masaya yatırılmasında önemli bir rol oynayan Ursula K. Le Guin, bilim kurgu edebiyatına saygınlık kazandırmış yazarlar arasında ilk sıralarda anılmaktadır.Tiyatro, çocuk ve gençlik edebiyatı alanlarına da yazar ve çevirmen olarak önemli katkılarda bulunmuş olan Ursula K. Le Guin’in kitapları elliye yakın dünya diline aktarılmıştır. Goethe, Rilke, Borges ve klasik Latin ve Çin şiirinden çok sayıda şairin çevirmeni olan Le Guin bu şairlerden yaptığı bazı çevirileri de ayrıca kitaplaştırmıştır.Ursula K. Le Guin’in Rocannon’s World (Rocannon’un Dünyası, 1966); Planet of Exile (Sürgün Gezegeni, 1966); City of Illusions (Yanılsamalar Şehri, 1967); The Earthsea Trilogy (Yerdeniz Üçlemesi, 1968); The Lathe of Heaven (Rüyanın Öte Yakası, 1971); The Word for World is Forest (Dünyaya Orman Denir, 1972); The Dispossessed (Mülksüzler, 1974); Very Far Away From Anywhere Else (Her Yerden Çok Uzakta, 1976); The Eye of the Heron (Balıkçıl Gözü, 1978); Malafrena (1979); Four Ways to Forgiveness (Bağışlanmanın Dört Yolu, 1995); Changing Planes (Uçuştan Uçuşa, 2003); Voices (Sesler, 2007); Lavinia (2008) gibi romanları ve çeşitli öyküleri ülkemizde 1990’lardan itibaren çeşitli yayınevleri tarafından yayımlandı.Ursula K. Le Guin’in The Left Hand of Darkness (1969) kitabı Karanlığın Sol Eli (Çev. Ümit Altuğ, 2001); Always Coming Home (1985) kitabı Hep Yuvaya Dönmek (Çev. Cemal Yardımcı, 2001); Wild Girls (2011) kitabı Yaban Kızlar (Çev. Algan Sezgintüredi, 2011); The Wind’s Twelve Quarters (1975) kitabı Rüzgârın On İki Köşesi (Çev. Aysun Babacan, 2011); The Compass Rose (1982) kitabı Rüzgârgülü/Gülün Günlüğü (Çev. Ümit Altuğ, 2012); The Beginning Place (1980) kitabı Başlama Yeri (Çev. Can Eryümlü, 2016) ve Late in the Day (2016) kitabı Günün Geç Vakitleri (Çev. Can Gürses, 2019) adıyla Ayrıntı Yayınları’ndan yayımlanmıştır.

0