Baştan Çıkarıcının Günlüğü

90,00

Kierkegaard, Baştan Çıkarıcının Günlüğü’nde insanlık tarihi kadar eski olan baştan çıkarma “uğraşı”nı yeniden gözden geçirmeye teşvik ediyor bizi. Bununla bağlantılı olarak da öpüşme, gençkızlık, nişanlılık, evlilik

Barkod: 9789755391441 Dizi: Edebiyat

Stokta

Açıklama

Kierkegaard, Baştan Çıkarıcının Günlüğü‘nde insanlık tarihi kadar eski olan baştan çıkarma “uğraşı”nı yeniden gözden geçirmeye teşvik ediyor bizi. Bununla bağlantılı olarak da öpüşme, gençkızlık, nişanlılık, evlilik vs gibi “bildik” konulara ironik yorumlar getiriyor. Kierkegaard’a göre hayatın üç aşaması vardır: Estetik, etik ve dinsel aşama. Bunlardan ilki olan estetik aşamada her şey zevkin çevresinde toplanır. Ya/Ya Da’nın bir bölümünü oluşturan, ancak bağımsız bir bütünlüğe de sahip olan Baştan Çıkarıcının Günlüğü işte bu estetik aşamaya dair…

Kierkegaard Regine Olsen adında on yedi yaşında bir kızla nişanlanır, bir sene sonra da kitapta da ipuçlarını bulabileceğiniz sebeplerden nişanı bozar ve Berlin’e kaçıp Ya/Ya Da‘yı bitirir. Bazı temel otobiyografik özellikler yüzünden Kierkegaard’ı “baştan çıkarıcı” Johannes’le özdeşleştirenler olsa da günlük, kurmaca ağırlıklıdır. Aslında, kitapta ne sıradan bir baştan çıkarıcı sözkonusu ne de alışıldık bir günlük: Johannes, kendini etik, estetik ve erotik içerimleri olan bir aşk bilgeliğiyle donatmış sıradışı bir baştan çıkarıcı; bir estet, bir “erotist.” Ayrıca özgürlük düşkünü biri. Hem kendisinin özgür olması gerekiyor, hem de baştan çıkardıklarının. Günlüğe gelince; her ne kadar bazı tarihler göze çarpıyorsa da okurun en az hissedeceği şey günlük formu olacak; en çok hissedeceği ise ironik gözlemlerle bezenmiş sıkı bir roman tadı. Özgürlükçü bir erotist estetin baştan çıkarma üzerine klasikleşmiş gözlemleri…

Künye

Marka

Yayın No

155

Dizi

Dizi No

53

Orijinal Adı

The Seducer’s Diary

Yazar

Çevirmen

Yayıma Hazırlayan

Son Okuma

Kapak Tasarım

Dizgi

Sayfa Sayısı

160

Boyut

13,5 x 19,5 cm

Baskı

6

Basım Yeri

İstanbul

Yayım Tarihi

Yazar

Søren Kierkegaard

1813’te Kopenhag’da doğdu. 1855’te yine Kopenhag’da öldü. Annesini, ablalarını, iki ağabeyini daha yirmi birini bitirmeden kaybetti. Babası 1838’de öldüğünde geride Søren’e ve ağabeyine büyük bir servet bırakmıştı. Bu sayede Kierkegaard hayatını maddi sıkıntı çekmeden yazarak geçirdi, ama babasından kalan psikolojik mirasın çok daha önemli sonuçları oldu. Ortodoks Lutherciliğe çok bağlı olan babasının güçlü kişiliği ve dindarlığının derinlerinde yatan melankolisi tüm hayatı boyunca etkisini sürdürdü. 1841’de İroni Kavramı başlığını taşıyan doktora tezini verdikten iki yıl sonra pek çok kitap yayımladı. Bunların hemen hepsinde takma ad kullandı. Bir yandan resmi Kilise’ye, öbür yandan Hegel’e karşı olmak üzere iki cepheli bir polemiğe girişti. Amacı, inancın özü açısından öznel olduğunu ileri sürerek Hıristiyanlığı onu karikatürleştiren Hıristiyanlara karşı savunmaktı. Varoluşçuluğun kaynağını oluşturan ve kendi zamanında fazla tanınmayan felsefesi, kimi çağdaş düşünürleri, özellikle Heidegger’i, J.-P. Sartre’ı, K. Jaspers’i, K. Barth’ı derinden etkilemiştir. Başlıca yapıtları: Om Begrebet Ironi [1841; İroni Kavramı, Çev. Sıla Okur, Türkiye İş Bankası Kültür Yay., 2003]; Enten-Eller [1843]; Frygt og Baeven [1843; Korku ve Titreme, Çev. İbrahim Kapaklıkaya, Anka Yay., 2002]; Gjentagelsen [1843]; Philosophiske Smuler [1844; Felsefe Parçaları ya da Bir Parça Felsefe, Çev. Doğan Şahiner, Türkiye İş Bankası Kültür Yay., 2005]; Begrebet Angest [1844; Kaygı Kavramı, Çev. Türker Armaner, Türkiye İş Bankası Kültür Yay., 2003]; Stadier paa Livets vei [1845]; Sygdommen til Döden [1849; Ölümcül Hastalık Umutsuzluk, Çev. Mehmet Mukadder Yakupoğlu, Ayrıntı Yay., 1997]; Forførens Dagbog [Baştan Çıkarıcının Günlüğü, Çev. Süha Sertabiboğlu, Ayrıntı Yay., 1996].

0