Yönteme Karşı

216,00

Feyerabend ölümüne iki yıl kala gözden geçirip ekleme ve çıkarmalar yaparak altına yeniden imza attığı bu önemli kitabında bilimi sorguluyor. Bilgibilimsel, yöntembilimsel, sosyolojik… sorular. Sarsıcı, hatta yıkıcı sorular bunlar.

Barkod: 9789755391403 Dizi: İnceleme

Stokta

Açıklama

Feyerabend ölümüne iki yıl kala gözden geçirip ekleme ve çıkarmalar yaparak altına yeniden imza attığı bu önemli kitabında bilimi sorguluyor. Bilgibilimsel, yöntembilimsel, sosyolojik… sorular. Sarsıcı, hatta yıkıcı sorular bunlar. Dünyayı anlama ve anlamlandırma biçimlerinden bir olan bilimin, modernizmle birlikte oturduğu iktidar koltuğunu tartışıyor. Bilim tek yol mudur? Batı biliminin henüz tam olarak nüfuz etmediği kültürler ve zamanlarda yaşayanlar, hayatın önlerine koyduğu sorunları aşıp ayakta kalmamışlar mıydı? Daha sonra da kalamazlar mıydı? (Bu soruya bugün, yani onların öz kaynakları ve kültürleri tahrip edilmişken olumlu yanıt vermek zordur belki. Soru, bunun kimin eseri olduğudur…) Bilimi “Bilim” yapan, yani bilimin söylediğini tek doğru derecesine yükselten, bunu böyle olduğuna bizi ikna eden nedir? Akla yatkınlığı mı? Kısaca bilimin yöntemini; akılcılığı, onun kullandığı araçları sorgulayarak ezberimizi bozuyor Feyerabend. Peki Batı biliminin, “akılcılığı” yöntem olarak kullanmaktan başka şansı yok mudur? Elbette vardır: Bilimsel devrimler söz konusu olduğunda yani paradigmanın değişikliğe uğradığı sıçrama anlarında, “akılcılığın” nasıl ihlal edildiğini tarihsel örneklere (Galileo örneğinde olduğu gibi) dayanarak gözler önüne seriyor Feyerabend.

Künye

Yayın No

241

Dizi

Dizi No

131

Yazar

Orijinal Adı

Against Method

Çevirmen

Yayıma Hazırlayan

Son Okuma

Yazar

Paul Feyerabend

13 Ocak 1924’te Viyana’da doğdu. Avusturya asıllı ABD’li filozof. Bilimsel gelişmenin ancak yeni kuramların eskilerini yadsımasıyla sağlanabileceğini ileri sürmüş, bu bağlamda “anarşist” olarak nitelediği bir metodoloji geliştirmiştir. Viyana Müzik Akademisi’nde öğrenimini tamamlayarak 1951’de buradan doktor unvanını aldı. 1951-56 arasında Viyana Bilimler ve Güzel Sanatlar Enstitüsü’nde ardından 1958’e değin Bristol Üniversitesi’nde ders verdi. 1958’de ABD’ye göç etti. 1959’dan sonra Berkeley’deki California Üniversitesi’nde ve Zürih’te öğretim üyeliği yaptı. 1994’te öldü. Feyerabend çalışmalarını bilim felsefesi üzerinde yoğunlaştırdı. Göreci ve adcı bir tutumu benimsedi; bu alanda özellikle Karl Popper’in de etkisiyle eleştirel görüşler öne sürdü. Bilimsel bir açıklamada kullanılan terimlerin anlamlarının yeni açıklamalarla zamanla değişebileceğini ileri sürerek, açıkladığı olguyu değişmez ve evrensel kabul eden hipotetik-tümdengelim yönteminin geçersizliğini göstermeye çalıştı. Her yeni kuramın, açıklanan olguyu belli bir ölçüde değiştirdiğini, eski kuramı yadsıdığını savunan Feyerabend, eski kuramdan yeni kurama geçiş döneminin uzun sürdüğünü, bunun da düşünce sistemlerinde dogmatik bir tutuma yol açtığını ileri sürdü. Eski kuramların bilim alanında kalıcı izler bıraktığı gibi, günlük dilin terimlerine de belirli anlamlar yüklediğini belirtti. Bu bağlamda anlama yetisini ele aldı ve bu yeti üzerindeki günlük söylemi, sara nöbetlerini “cin tutma”ya bağlayan ortaçağ açıklamalarına benzetti. “Cin tutma” günümüzde beynin belli bir durumuyla özdeşleştiriliyorsa, bu “cin tutma” gibi bir durumun olmadığı anlamına gelirdi; böylece ortaçağa özgü bakış açısı yadsınıyordu. Feyerabend bu yolla zihin ile beyni özdeşleştirerek alışılmış kuramların dışına çıktı, zihin kavramı üzerine kurulu anlayışı yıkmaya çalıştı.

0