Tatlı Şiddet

243,00

Terry Eagleton bir başyapıt niteliğindeki bu kitabında, trajedinin ve tragedyalar tarihinin siyasal bir analizine girişiyor. Dramadan edebiyat ve felsefeye, dinden teoloji ve antropolojiye kadar disiplinler-arası geniş bir alanda gezinen bu

Barkod: 9789755396460 Dizi: Ağır Kitaplar

Stokta

Açıklama

Terry Eagleton bir başyapıt niteliğindeki bu kitabında, trajedinin ve tragedyalar tarihinin siyasal bir analizine girişiyor. Dramadan edebiyat ve felsefeye, dinden teoloji ve antropolojiye kadar disiplinler-arası geniş bir alanda gezinen bu eleştirel çalışma, antik çağ bereket kültleri ve kurban ritimleriyle modern çağ devrimleri arasında bağlantı ve kümelenmeleri açığa vuran radikal bir güzergâh yaratıyor. “Acı”yı ortak bir anlam değişkeni, ortak olanın paylaşımını sağlayan ve farklı yaşam biçimlerinin diyaloga girebileceği bir “dil” olarak tanımlayan Eagleton, kültürcü ve tarihselci “kibir” ve göreliliğe karşı, insanın türsel, varoluşsal doğasına içkin süreklilikler temelinde trajik sanatı, insanda kısıtlı, kırılgan ve yavaş işleyen şeyi aydınlatıcı bir bağlama yerleştiriyor. Antik çağ tragedyaları, kutsal metinler, modern çağ roman gelenekleri ve modern, postmodern kültürel dönüşümler arasında bu bağlamın izlerini süren Eagleton, Hıristiyanlıktan Marksizm’e ve varoluşçuluğa, Hegel’den Beckett’e, tragedya sahnelerindeki trajik kahramanlardan Holocaust’a ve gerçek hayat trajedilerine, demokrasiden faşizme ve sosyalizme uzanan örnekler eşliğinde önemli sorular sorarak, bunları tartışmaya açıyor: Hakiki bir nesnellik paradigması, epistemolojik değil, etik mi olmalıdır? Bir tür-beden olarak insanın zafiyeti, kırılganlığı, sınırlılığı ve savunmasızlığı radikal politikanın bir engeli değil, tam aksine bir güç kaynağı olabilir mi? Kiri, deliliği ve suçluluğu bedenleştiren günah keçisindeki sistemi dönüştürecek tekinsiz güç nedir? O niçin devrimci bir temsilin tohumlarını taşır? Sembolik düzenin taleplerini reddeden ve tam bir ölüm-de-yaşam arafına sapmış olan Lear’lar, Oidipus’lar, ‘brahim’ler, Antigone’ler neyi temsil eder ve bu temsilin günümüz dünyasındaki anlam ve karşılığı nedir?

Künye

Yayın No

617

Dizi

Dizi No

31

Yazar

Orijinal Adı

Sweet Violence

Çevirmen

Yayıma Hazırlayan

Son Okuma

Yazar

Terry Eagleton

Britanya’nın yaşayan en büyük edebiyat eleştirmeni ve düşünürü kabul edilen Terence Francis Eagleton, 22 Şubat 1943’te Salford’da doğdu. Oldukça yoğun bir Katolik öğrenimi gördükten sonra, Raymond Williams’tan da dersler alacağı Cambridge Üniversitesi’ne girdi ve burada lisans, lisansüstü ve doktora yaptıktan sonra kısa bir süre İngiliz Edebiyatı üzerine dersler verdi. Oxford Üniversitesi (1992-2001), Manchester Üniversitesi, Notre Dame Üniversitesi ve halen çalıştığı Lancaster Üniversitesi’nde daimi hocalık yaptığı gibi daha birçok üniversitede de misafir hoca olarak konferanslara katılıp sunumlar yaptı. Ayrıca New Left Review ve New Statesman dergilerine yıllarca yazılarıyla katkıda bulundu. Eagleton, ilk iki kitabı, Shakespeare and Society (1967) ve Exiles and Emigrés’te (1970) edebiyata Katoliklikle sosyalizmin ilginç bir sentezini yaparak yaklaştı. İleriki yıllarda böylesi bir sentez arayışından koparak Althusser Okulu’nun edebiyat kuramı alanındaki en önemli adı Pierre Macherey’nin izini sürecek; “bütünlük”, “organiklik” ve “yansıma” gibi Hegel kökenli kavramların edebiyat yapıtlarını çözümlemekte kullanılmasına karşı çıkacaktır. Marxism and Literary Criticism (1976; Marksizm ve Edebiyat Eleştirisi, Çev. Utku Özmakas, İletişim Yay., 2012) adlı yapıtında Marksist gelenekteki benzer eğilimleri sert bir biçimde eleştirmiştir. Criticism and Ideology (1976; Eleştiri ve İdeoloji, Çev. E. Tarım, S. Öztopbaş, İletişim Yay., 1985) kitabında ise yapısalcılıktan esinlenen bir “metinbilimi” kavrayışına maddeci ve bilimsel bir içerik kazandırmak için edebiyat yapıtı ile ideolojiler arasındaki, “yansıtma” kavramının kuşatamadığı karmaşıklıktaki ilişkileri incelemiştir.

0