Kağnı-Ses

37,50

İhtiyar kadın, iki sıska ve küçük, birer eşek kadar küçük öküzün çektiği kağnının arkasında çıplak ayakları taşlara takılarak; elinde değnek, ağlamaktan kısılmış sesiyle öküzlere bağırmaya çalışarak, yürüyordu. Yaz

Barkod: 9786053143536 Dizi: Türkçe Klasik

Stokta

Açıklama

İhtiyar kadın, iki sıska ve küçük, birer eşek kadar küçük öküzün çektiği kağnının arkasında çıplak ayakları taşlara takılarak; elinde değnek, ağlamaktan kısılmış sesiyle öküzlere bağırmaya çalışarak, yürüyordu. Yaz gecelerinin parlak ay ışığı altında çakalların sesini bastıran bir gıcırtı ile ağır ağır ilerleyen bu kağnı, hiç de bir ölü taşıra benzemiyordu: Öküzler sırtlarına vuran aydınlık altında canlı ve gürbüz; yamalı yorgan ve köhne kağnı fevkalade kıymetli bir madenden yapılmış gibi güzel ve yeni görünüyorlardı.
(Kağnı)

İster köy hayatını anlatsın ister kasaba ya da şehir hayatını, Sabahattin Ali’nin öykülerinin odağında çoğu kez toplumun en alt kesimindeki insanlar; yoksullar, işçiler, hapishaneye düşmüş kader mahkûmları, pavyonda çalışan kadınlar, çingeneler, susuzluktan yanan topraklarını beraber büyüdükleri arkadaşlarının kanıyla sulayanlar vardır. Onun öyküleri canları yanan, hor görülen, itilip kakılan, başkalarının kârı için ölüme yollanan yoksulların toplu geçidi gibidir. Bu toplu geçitte Sabahattin Ali, hayatta kalmaya yetecek en temel ihtiyaçlardan mahrum kalmanın, sürekli sorunlarla boğuşmanın insan ruhunda yarattığı karmaşayı olağanüstü ayrıntılı bir dille, son derece renkli fırça darbeleriyle resmeder. Dönemin edebiyatçılarının eleştirel bakışlarının çok ötesine geçen, bütünüyle farklı bir bakış söz konusudur onun öykülerinde. Her bir öykü kahramanında haksızlıkların, eşitsizlik ve yoksunlukların sadece harici tesirlerini değil, çok daha derinlere, ruhun derinliklerine sirayet etmiş tahribatını görmek mümkündür.
Kağnı-Ses‘te, üzerinde yaşadığımız toprakların “yoksul ruhlar”ını, onların öykülerini kelimenin gerçek anlamında kanıyla canıyla anlatmayı görev bilmiş ender yazarlarımızdan olan Sabahattin Ali’nin Değirmen’den sonraki hikâyeleri bir araya getiriliyor.

Künye

Yayın No

1265

Dizi

Dizi No

17

Yazar

Orijinal Adı

Kağnı-Ses

Yayıma Hazırlayan

Son Okuma

Yazar

Sabahattin Ali

25 Şubat 1907’de Bulgaristan’da doğdu. 1928’de Milli Eğitim Bakanlığı’nca açılan bir sınavı kazanarak dil öğrenmesi için Almanya’ya gönderildi. Almanca yeterlilik sınavını vererek Aydın Ortaokulu Almanca öğretmenliğine atandı. 1931 yılında bir ihbar sonucu, yıkıcı propaganda yaptığı gerekçesiyle tutuklandı. 1934 yılında ilk şiir kitabı Dağlar ve Rüzgâr’ı yayımladı. Bir taraftan Carl Ebert gibi Nazi zulmünden kaçan tiyatro yönetmenleriyle çalışırken diğer taraftan da ülke içindeki Nazi hayranı ırkçı milliyetçilerle kavgaya tutuştu. 1940 yılında, ideolojik içerikli bu kavgadan izler de barındıran İçimizdeki Şeytan romanını yayımladı. Yapıt, Turancıların büyük tepkisiyle karşılandı ve doğrudan yazarı hedef alan kampanyalara konu oldu. Ardı arkası kesilmeyen davalar, takip koşulları altında hayatını sürdürme zorluğu ve tekrar tutuklanma tehdidi yazarı yurtdışına çıkma kararı almaya itti. Pasaport talebinin reddedilmesi üzerine kaçak yollardan Bulgaristan’a geçmek isterken 1948’de Nisan ayının ilk günlerinde öldürüldü. Cesedi 16 Haziran günü, Kırklareli’ne bağlı Sazara köyü yakınlarında bir çoban tarafından bulundu. Ölümüyle ilgili sır perdesi aradan geçen yetmiş yıla rağmen aydınlatılamadı. Kitapları uzun yıllar yayımlanmadı.

0