Değirmen

37,50

Dışarıda fırtına gittikçe artıyor ve rüzgâr ıslak kamçısını kerpiç duvarlarda gezdiriyordu. Yükselen sular tahta oluklardan taşıyor, haykıra haykıra yerlere dökülüyordu. İçeride taşlar nihayetsiz bir coşkunlukla homurdanıyor;

Barkod: 9786053143543 Dizi: Türkçe Klasik

Stokta

Açıklama

Dışarıda fırtına gittikçe artıyor ve rüzgâr ıslak kamçısını kerpiç duvarlarda gezdiriyordu. Yükselen sular tahta oluklardan taşıyor, haykıra haykıra yerlere dökülüyordu. İçeride taşlar nihayetsiz bir coşkunlukla homurdanıyor; çılgın gibi dönen kayışlar şaklıyor; birbirine geçen tahta çarkların dişleri ağlar gibi gıcırdıyordu. Ve bunların hepsini bastıran deli bir ses kâh yalvarıyor, kâh hiddetle kıvranıyor, susacak gibi olduktan sonra tekrar yükseliyordu. Alacakaranlıkta Atmaca’nın siyah ve parlak gözleri hiç kıpırdamadan genç kıza bakıyorlardı, genç kızın acınacak bir perişanlıkla çırpınan büyümüş gözlerine…
(Değirmen)

Sabahattin Ali’nin öykülerinde olaylar ön plandadır. Toplumdaki eşitsizliğin mağduru yoksulların, ezilmişlerin, kimsesizlerin başına gelenler olay örgüsü içinde önemli bir yer tutar. Öykü kişileri belirli bir toplumsal kesime ait olmakla birlikte kendi sorunları, tutkuları olan gerçek insanlardır; her birinin kendine özgü macerası, insan olmaktan kaynaklı erdem ve zaafları, iyicil ve kötücül yanları vardır. Sabahattin Ali’nin öykü kahramanlarıyla kurmuş olduğu duygudaşlık, acısına tanık olduğu insanları anlatırken kullandığı dil ve bir anlatıcı olarak hikâyeye dahil oluş biçimi, bir yerlerde gerçekten yaşanmış sahici hayatların anlatıldığını hissetmemizi sağlar.
Köylünün, yoksulun, ezilmiş insanların hayatlarını, onların “iç dünya”larının karanlıkta kalmış ayrıntılarını ilk anlatan yazarımız Sabahattin Ali değildir ama Nâzım Hikmet’in ifadesiyle, bunu “büyük bir ustalıkla, devrimci, halkçı, gerçekçi bir görüşle yapan ilk hikâyecimiz, romancımız o’dur.”
Değirmen‘de, büyük hikâyecimizin ilk öyküleri yer alıyor.

Künye

Yayın No

1264

Dizi

Dizi No

16

Yazar

Orijinal Adı

Değirmen

Yayıma Hazırlayan

Son Okuma

Yazar

Sabahattin Ali

25 Şubat 1907’de Bulgaristan’da doğdu. 1928’de Milli Eğitim Bakanlığı’nca açılan bir sınavı kazanarak dil öğrenmesi için Almanya’ya gönderildi. Almanca yeterlilik sınavını vererek Aydın Ortaokulu Almanca öğretmenliğine atandı. 1931 yılında bir ihbar sonucu, yıkıcı propaganda yaptığı gerekçesiyle tutuklandı. 1934 yılında ilk şiir kitabı Dağlar ve Rüzgâr’ı yayımladı. Bir taraftan Carl Ebert gibi Nazi zulmünden kaçan tiyatro yönetmenleriyle çalışırken diğer taraftan da ülke içindeki Nazi hayranı ırkçı milliyetçilerle kavgaya tutuştu. 1940 yılında, ideolojik içerikli bu kavgadan izler de barındıran İçimizdeki Şeytan romanını yayımladı. Yapıt, Turancıların büyük tepkisiyle karşılandı ve doğrudan yazarı hedef alan kampanyalara konu oldu. Ardı arkası kesilmeyen davalar, takip koşulları altında hayatını sürdürme zorluğu ve tekrar tutuklanma tehdidi yazarı yurtdışına çıkma kararı almaya itti. Pasaport talebinin reddedilmesi üzerine kaçak yollardan Bulgaristan’a geçmek isterken 1948’de Nisan ayının ilk günlerinde öldürüldü. Cesedi 16 Haziran günü, Kırklareli’ne bağlı Sazara köyü yakınlarında bir çoban tarafından bulundu. Ölümüyle ilgili sır perdesi aradan geçen yetmiş yıla rağmen aydınlatılamadı. Kitapları uzun yıllar yayımlanmadı.

0